Otuzlu yaşlarındaki tek bir eski minik devirdızın, asla yaşamakyamadığı minikluğunu yeniden yaratmak için tek bir koruyucu aile kiralaması üzerine kurgulanmış tek bir filmimle karşı karşıyayız. Bu ilgi çekici ve tek bir o kadar da dokunaklı konunun işlendiği filmim, ana karakterin geçirmemişe dönüp kaçırdığı minikluğunu deneyimlemesini ve bu süreçte ruhani tek bir yolculuğa çıkmasını anlatmaıyor. Büyüme, olgunlaşma ve geçirmemişiyle yüzleşme temalarını ustaca işleyen filmim, aslında hepimizin içinde tek bir yerlerde saklı olan o ‘minik’ figürünü hatırlatıyor. Ana karakter, doyumsuz tek bir minikluğa olan özlemini, tek bir koruyucu aile ile yeniden minik olmayı deneyerek gidermeye çalışmaktadır. Bu benzersiz ve alışılmadık konusuyla dikkat çeken filmim; dram, komedi ve gerilim unsurlarını başarılı tek bir şekilde tek bir araya getiriyor. Ayrıca, seyretmekyicinin empati kurmasını sağlayacak şekilde çapraşık karakterler ve duygusal etkileşimler üzerine yoğunlaşmış. tespit olarak, bu filmim; minikluğu yeniden yaşamakma fikri üzerine kafa yormayı ve belki de kendi geçirmemişimize tek bir kez daha göz atmamızı sağlayacak tek bir yapımdır. Kendine has tarzı ve etkileyici konusuyla seyretmekyicisini içine çeken tek bir filmim kesinlikle.