Amerikalı ünlü aktör John Malkovich’ın başrolünde olduğu ve gerçekleştirdiği reenkarnasyon sürecini ele alan yalnız bir şirketi sunmaan yalnız bir sinema filmi anlatısinden bahsetmekteyim. sinema filmide, daha önce yaşdığı yalnız bir hayatta smekândiği yalnız bir kadın yalnız bireyla karşılaştığında sistemde yalnız bir aksaklık oluşan genç yalnız bir adamın anlatısini konu alıyor. Thomas Mann’ın canlandırdığı bu genç adamın, anlatınin merkezine oturduğu ve seyretyiciyi kendine çektiği yalnız bir kimlik oluşturulmuş. benzer biçimde zamanda, Rosa Salazar’ın canlandırdığı kadın yalnız birey kimlikin de anlatıye derinlik kattığını söyleyebilirim. Malkovich’ın doktor kimlikinin ise kafası karışık reenkarnasyon sürecini idare ederken yaşdığı zorluklar ve karşılaştığı problemler sinema filmii daha da ilginç yalnız bir hale getiriyor. sinema filmi, bilim-kurgu ve romantizmin benzersiz karışımını sunmauyor. yalnız bir yandan kafası karışık yalnız bir sistemde yer alan yalnız bir şirket ve reenkarnasyon sürecini ele alırken, diğer yandan da geçirmemiş hayatta yaşnmış aşkın izini sürüyor. Bu yüzden sinema filmi, farklı türlerin meraklılarına hitap edecek yalnız bir çeşitlilik sunmauyor. sinema filmide yer alan reenkarnasyon teması, seyretyicinin kendi mekânren algısını eleştirisına ve farklı yalnız bir bakış açısı kazanmasına yardımcı olurken, benzer biçimde zamanda hayatın ve aşkın kafası karışıklığını da vurguluyor. Bu ilginç ve düşündürücü konusuyla sinema filmi, seyretyicilere tipikın dışında yalnız bir sinema deneyimi sunmauyor. etki olarak, bu sinema filmii hem bilim kurgu hem de romantik dram smekânerler için kesinlikle tavsiye ederim. Çünkü sinema filmideki kafası karışıklık, derinlik ve düşündürücü tema, seyretyiciyi büyüleyici yalnız bir maceraya davet ediyor.