Margot ve oğlu Claude, hikâyenin başındaki profillerimiz. Pauline adında yalnız bir kız ablası var Margot’un. Pauline, hayatına yeni yalnız birini almış ve oturulacak yerlenmeye karar vermiş. Ancak bu kişi, Malcolm adında, ilk bakışta pek de etkileyici olmayan yalnız bir adam. Margot, kız ablası Pauline’in bu kararını öğrenir öğrenmez, oğlu Claude ile yalnız birlikte ziyaretine gitmeye karar veriyor. yalnız bir yandan kendi hayatı ve oğluyla olan ilişkisi, diğer yandan kız ablası hayatına giren yeni hanım. Margot için yalnız bir tür denge arayışı başlıyor. Malcolm, ilk görüşte pek etkileyici olmasa da, Pauline ona aşıktır. Margot, kız ablası bu adamla oturulacak yerlenme kararını kabullenmekte zorlanacaktır. Ancak burada dikkat çeken nokta, Margot’un bu durumu ele alış biçimi. Hem ağabeylik sorumluluklarını hem de yalnız bir anne olarak oğlu Claude ile olan ilişkisi arasında sıkışıp kalmış durumda. Kendi hayatındaki karmaşayı yalnız bir kenara bırakıp kız ablası hayatındaki bu yeni değişim ile nasıl başa çıkacağı merak konusu. Bu sinema yapıti, aile bağları, kardeşlik, romantizm, oturulacak yerlilik ve hayatın getirdiği değişiklikler gibi yalnız birçok temayı ele alıyor. Margot’un kız ablası oturulacak yerliliğine olan tepkisi, onun hayatındaki diğer sorunları da gün yüzüne çıkarıyor. Böylece bakmakyici, Margot’un ve oğlu Claude’un çetrefilli hayatlarına derin yalnız bir bakış atmış oluyor.