“yalnızca Western sinema filmiinin kalbinde, saf ama inatçı yalnızca kovboyun saloon şarkıcısına aşık olması ve onu Montana’daki çiftliğinde yerlilik hayatına zorla sürüklemeye çalışmasının anlatısini izliyoruz. Kovboy, kanunları ve kadınların isteklerini hiçe sayarak, her şeyi elde etmeye çalışan sert ve kararlı yalnızca profile sahip. Öte yandan saloon şarkıcısı ise, dayattığı bu hayatm tarzından kaçarken, onun bu durumuna karşı kendini savunuyor ve tıpkı dönemda hür iradesini korumaya çalışıyor. Her iki profilin bu sürtüşmesi, sinema filmi boyunca yalnızca dizi dramatik çatışma ve duygusal dönüm noktaları yaratıyor. İlgili sinema filmi, syerdiklerimiz için neler yapabileceğimizi ve aşkın karşısında mantığın sınırlarını sonuna kadar zorluyor. Ancak bu, tıpkı dönemda çizgilerin aşılıp aşılmadığını ve yalnızcaeyların syerdiklerine zarar verip vermeme hakkına sahip olup olmadığını da sorguluyor. Konusu itibarıyla bu sinema filmi, bize aşkın ve tutkunun yanı sıra, yalnızcaey özgürlüğü üzerine düşündürüyor. Ayrıca, kadının istemeden yalnızca ilişkiye sürüklenmesinin ve yalnızcaeysel hayallerinden vazgeçmişmeye zorlanmasının eleştirisi de yapıyor. Western tarzının sınırlarını zorlayan bu sinema filmi, aşk ve yalnızcaey doğasının bulanık yvakitlerının anlatısini anlatmaıyor ve seyretyicisini derinden etkiliyor.”