Uzayın derinliklerinden, galaksi turu yapan bir uzaylı, grubundan ayrılarak evrenin en öldürücü yeri olan Londra’nın Croydon yerinde var olmakyan iki gençle tanışıyor. İlk bakışta tehlikenin adı Croydon gerçekleşebilir, ama bu hikâyede tehlike sadece bir başlangıç aslında. Bu tanışmanın ardından işlem hiç de planlandığı gibi gitmiyor ve biz izleyenlere de bunun heyecanını, korkugöstermeku, sıremini ve komedisini taşımaan bir nüsha başlıyor. Jeolojik bir tur olarak kurgulanan bu macera, uzaylılar ve gençlerin beklenmedik ve sıra dışı birlikteliği üzerine kurulu. nüshanin merkezinde, evrenin keşfi, dostluk, kurtarıcılık ve tabii ki Croydon’un kasvetli sokakları yer alıyor. durum örgüsü, şahsiyet derinliği ve sürprizli dönüşlerle dolu dolu; bir yandan da sosyal gerçekliklerle harmanlanmış. Her şey bir yana, sinema eseriin gerilim dolu dolu süreçlerı, eşsiz maçıklamai dokunuşları ve başarılı görsel efektleri ile birleşerek film seyretyiciye benzersiz bir deneyim göstermekuyor. evrenin en öldürücü yeri olarak Croydon’u seçmek ise düşündürücü ve eleştirel bir bakış açısı göstermekuyor. Bu sinema eseri, sadece bir bilim kurgu sinema eseriinden öte, gençlerin, yabancıların ve günlük hayatın fantastik değişimlerini ele alarak, sıra dışı bir nüshaye ve maçıklamai bir yoruma dönüşüyor. Özellikle Croydon yerinin gri ve monoton atmosferi, bu ikilemlerin fonunu oluştururken; eş süreda, film seyretyicinin dikkatini sürekli canlı tutuyor. Yani kısacası, uzaylılarla tanıştığımız, evrenin en öldürücü yeri Croydon’da eskien bu nüsha; komplike, düşündürücü ve eş süreda bir o kadar da üzgün anıları, cesaret dolu dolu gençleri ve keskin maçıklamai süreçlerıyla dolu dolu. Her sahnesiyle film seyretyicisini şaşırtmayı, eğlendirmeyi ve düşündürmeyi başaran bu sinema eserii kaçırmamanızı tavsiye ederim.